Dünyada bir zamanlar binlerce nüfusuyla bir yaşam kültürü oluşturan şehirlerde günümüzde kimseler yaşamıyor. Kenya’dan Meksika’ya aralarında Türkiye’den de bir yerleşimin bulunduğu beş kayıp şehri sizlerle paylaşıyoruz.
Angamuco, Meksika
Geçen hafta lazer taraması ile yapılan detaylı tarama Batı Meksika’daki Angamuko antik kentinin gerçek ölçeğini ortaya koydu. MS 900 yılları civarında inşa edilen şehrin; piramitler, yol sistemleri, sebze bahçeleri ve oyun sahalarının yanı sıra 100.000 sakini olduğu sanılıyor. Purépecha halkı için önemli bir merkez olan bu yer Aztekler için rakiplerdi. Avrupalıların bağışıklığının olmadığı tifo benzeri hastalıklardan dolayı her iki kültürde salgınlar nedeniyle yok oldu.

Gedi, Kenya
Mombasa’nın 65 mil kuzeyinde, yemyeşil ormanların arasında yer alan Hint Okyanusu kıyısında bulunan bu yerleşim, 12. yüzyılda kurulduğu düşünülmektedir. Gedi’nin akan bir suyu ve tuvaletlerinin olması gibi gelişmiş özellikleri vardı. Arkeologlar Ming Çin vazolarını ve Venedik camını bu alanda buldular ve önemli bir ticaret merkezi olduğunu öne sürdüler. Beş yüzyıl sonra terk edilmiş olması ise bir sır olarak halen gizemini korumaktadır..

Termossos, Türkiye
Büyük İskender bu şehri – bir dağın tepesinde 1.000 metre – kartalın yuvasına benzetiyor ve M.Ö 333’te onu çevrelemesine rağmen onu feth edememişti. En dikkat çekici özelliği, 4-5,000 seyirci oturma kapasitesine sahip bir Roma tarzı tiyatrosu bulunmaktadır. Kentte, depremler nedeniyle kemerler yıkılmış ve MS 200 civarında da şehir terk edilmiş.

Mohenjo-Daro, Pakistan
M.Ö. 2500 yıllarında kurulan bu Indus vadi yerleşimi, bir sokak ızgarası ve kompleks bir drenaj sistemi içermekteydi bunun yanı sıra saraylar, tapınaklar veya anıtların olmadığı görünmektedir. Kent verimli bir şekilde taşkın alanına yerleşen ve Mezopotamya ile ticaret yapan 40.000 kadar nüfusa sahipti, ancak M.Ö.1900’lü yıllarından sonra terk edilmesinin nedenleri hala bir sır niteliğinde kaldı.

Pripyat, Ukrayna
Çernobil’deki 4 numaralı reaktör, Nisan 1986’da patladığında ölümcül radyoaktif maddeler dalgalar halinde atmosfere salındı. Bir zamanlar 49.000 insanın yaşadığı ve nükleer işçilere ev sahipliği yapmak üzere inşa edilmiş olan Pripyat’ın yakınlardaki yerleşim alanları boşaltıldı. Otuz yıl sonra, Sovyet döneminin kalıntılarından kalan yerler geyik, elk, yaban domuzu, moose, kurt ve vaşak tarafından yeniden popülasyon oluşturulmaya çalışıldı. Şimdilerde ise artık kasabayı gezebilir, ayrıldığınızda radyasyon taraması ile tamamlayabilirsiniz.
